Duvarın iki yanı
DUVARIN İKİ YANI
Yirmi biri yeni bitirdim
Sınav dediler girdim
Birinci ben geldim
Mülakat dediler
Çok beğendiler
Evrakları hazırla gel dediler,
Savcılıktan iyi hal kâğıdı,
Muhtardan ikametgâh,
Nüfus cüzdanı fotokopisi,
Tabii ki noter tasdikli.
Oniki adet biyometrik fotoğraf
Her şey tamam başla dediler.
Caddeye bakan kapı
Etrafı duvarlarla kapalı
Hemen sol da küçük bir yapı
İçeride bir masa dört iskemle
Biri daha var oturduk birlikte.
Açtı dolabı çıkardı kara kaplıyı
Ad soyad ve ada, pafta, parsel yazılı
Çıktık dışarı.
Taş döşeli upuzun bir yol
Her ada da bir çeşme, başında yazılı taş.
İrili ufaklı kimi taş kimi mermer yapılı
Kiminin başında, bir tek kertik tahta saplı.
Sessizce göğe tırmanan servi
Derin bir sessizlikte sallanan gül ağacı
Başı öne eğik, elleri hûdaya açık
Diz çökmüş; menekşeler üzerine.
Aralarında yarım metrelik mesafe,
Söyleşip durur kendi kendine.
Yirmi biri yeni bitirdim
Biter mi derdim.
Biliyor musun dün bitti.
Kırk yıl ne çabuk geçti.
Duvarın bu yanında
Servilerin altında
Gül kokan, hasret kokan
Sessiz çığlığın arasında.
Ne güzeller, ne çirkinler
Hatta.
Hatta Gitmez denilen tiranlar,
Havuduyla çalanlar,
Neler… Neler…
Hepsi hepsi sırasıyla geldiler
Bize sıra geldi mi bilinmez?
Bilen biliyor karşı gelinmez.
Bildiğim, iyi bildiğim bir şey var
Şimdi ben ne yapacağım
Altmış biri yeni bitirdim
Duvarın öbür yanında
Hoyratlığın kabalığın kucağında
Hayâsız cambazların yanında
Öyle ki,
Duvarın,
Duvarın öbür yanında
Yrd.Doç.Dr.Hüseyin
FİDAN
29.10.2014/13.00