İYİ Parti lideri Musavvat Dervişoğlu: “DEM ve AK Parti’yi birbirinin ikizi gibi görüyorum”
“Mevcut kanunlarımız herhangi idari bir uygulama yapılmaksızın, idari atama yapılmaksızın; belediye meclisinin içinde belediye başkanını seçmeye elverişli. Mahkeme kararı olmadan o kabil işlemlerin yapılmasının DEM’in ekmeğine yağ sürdüğünü söyleyebilirim. Hatta bu uzun vadede başka sorunları da beraberinde getirecektir. Başka bir sosyolojik duyguyu beraberinde getirecek diye endişe ediyorum… Herkes şunu söylüyor ‘Bu başkanlar böyle ise neden belediye başkan adayı gösterildi?’ Bir kişinin hakkında soruşturma söz konusu olursa ve adaylığını soruşturmaya bağlı olarak engellemeye kalkarsanız, bu başka sorunları da beraberinde getirir. Çünkü Türkiye’yi adaletine inanmadığımız bir bakış açısı yönetiyor. O zaman Nevşin Mengü hakkında herhangi bir soruşturma olmasa bile birileri bir soruşturma başlatarak bunu gerçekleştirebilir. Böyle bir talepte bulunmak bu hükümetin istibdat arzusuna güç vermek anlamına gelir. Ama sürekli aynı bölgede, özellikle aynı vilayette, mesela Mardin’de; Ahmet Türk aday oluyor ve terörle bağlantısı yüzünden görevden alınıyor, ondan sonra Türk’ün yerine Mardin Valisi atanıyor, aradan geçen 4 sene sonra Türk yeniden aday, sonra başkan seçiliyor, yine alınıyor ve yine vali atanıyor. Mardin gibi bir yerde bu 3 kez yaşanıyor. Dolayısıyla böyle şeylerin yaşanması birileri tarafından arzulanıyor da olabilir. Onun için bu konuda DEM ve AK Parti’yi birbirinin ikizi gibi görüyorum” dedi.
“Ben amiral gemisiyim ve iktidara talibim”
Yeni sağ partilere bakış açısı sorulan Dervişoğlu, “Bizden çıkıp başka parti kurmuşlar. Diyorum ki; ben amiral gemisiyim ve iktidara talibim. Benim bu yolda kimseyle yapacak pazarlığım yoktur. Bu ülkenin ve milletin pazarlık yapılacak bir değerinin de olduğuna inanmıyorum. Ben kendi doğrularımı ortaya koyuyorum ve Türkiye’yi yönetmeye talip olduğumuzu ifade ediyorum. Türk milliyetçiliğinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi olduğuna inanıyorum. Bir pazarlık argümanı olduğuna inanmıyorum. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran iradenin de bu ülkeyi yönetme arzusunu taşıyorum. Şu tarafta şu kadar oyu biriktirirsem, şu tarafta şu pazarlığa dahil olalım türünden bir bakış açım ve beklentim yok. Türkiye’de milliyetçilik hiçbir zaman ivme kaybetmedi. Bu ülkede Cumhuriyet deyince, milliyetçilik deyince, Atatürk deyince bu ülkenin yüzde 75’idir. Ancak Türk siyaseti öyle bir tanzim edilmiştir ki; dindarlığı bir partiye, cumhuriyetçiliği bir diğer partiye, milliyetçiliği diğer partiye vererek hegemonik bir alan oluşturulmuş. Bazı siyasi partiler de mal bulmuş mağribi gibi bu görüşlerini insarlarına aldıklarına inanmışlar. Oysa Türklük, Türk milliyetçiliği, Atatürkçülük bu millet var eden değerlerdir. Milliyetçilik, evet büyüyor. Milliyetçilik büyürken Atatürk’e, O’nun ilkelerine, bu milleti bir tutma arzusuna hepimizin destek vermesi lazım. Bu düşünceden hareketle de Cumhuriyet’i kuran iradenin onu yönetmeye talip olması gerekir. İYİ Parti’nin yaptığı bu. ‘Milliyetçilik kendi içinde bölünüyor. Bu kadarını şu alsın bir diğerini de bu alsın’ diye yaklaşmak Cumhuriyet’in kuruluş felsefesini marjinalleştirir” dedi.
“Asıl altı ok İYİ Parti mi diyorsunuz” sorusu üzerine Dervişoğlu, “CHP’nin mevcut yönetimi ile bizim milliyetçiliğimiz aynı kantarda tartılmaz” yanıtını verdi