Nöbetçi Eczaneler
Abdüllatif Şener’i tanımayan yoktur. Türk siyaset tarihinde önemli mevkileri deruhte etmiş, önce Prof.Dr.Necmettin Erbakan’ın kurduğu Milli Görüş partilerinden Refah Partisi’nde siyasete başlamış, Sivas’tan milletvekili seçilmiş, genel başkan yardımcılığı, grup başkan vekilliği gibi önemli görevlerde bulunmuş; Refahyol hükümetinde Maliye Bakanı olarak Erbakan Hoca’nın verdiği görev doğrultusunda Cumhuriyet tarihinin ilk denk bütçesini yapan bakan olarak tarihe geçmiştir.
Daha sonra Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kuruluşunda Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Bülent Arınç’la birlikte en önemli dört kişi arasında girmiş, Ak Parti’nin teşkilatlanmadan sorumlu genel başkan yardımcılığını yapmıştır. Ak Parti iktidara gelince Başbakan Yardımcısı olarak bütün ekonominin koordinasyonundan sorumlu olmuş, başarılı bir ekonomi yönetimi gerçekleştirmiştir.
2007 seçimlerinde kendi isteğiyle siyasete ara vermiş, bir süre TOBB Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalıştıktan sonra Türkiye Partisi’ni kurarak siyasete tekrar dönmüştür.
Türkiye Partisi’ni maddi imkansızlıklardan kapattıktan sonra bir süre bağımsız olarak siyasi demeçler vermiş, Türkiye’deki mevcut siyasi partilerin tekliflerini reddetmiş, en son Cumhuriyet Halk Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun teklifini değerlendirerek Konya’dan milletvekili olarak TBMM’ye girmiştir.
Abdüllatif Şener’in Konya’da yeni partisi için çok çalıştığı, Ak Partililerin tepkilerine maruz kaldığı basına yansımıştı. Şener için her şey yolunda giderken ne olduysa 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oldu.
Şener’in ifadesine göre kendisinin tekrar milletvekili olmak gibi bir hevesi yokmuş. Çünkü diyor, ben 20 yıl milletvekilliği yaptım, bakanlık yaptım, başbakan yardımcılığı yaptım. Ancak, anladığımız kadarıyla Şener’e tekrar milletvekili yapılması hususunda güvence verilmesine rağmen listelere alınmaması üzerine olay patlak vermiş.
Şener, kendisinin sanki milletvekilliğine istekliymiş gibi lanse edilmesine içerlemiş olmalı ki Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu öncesi NTV’de açıklamalar yapmıştı. Sol tandanslı gazetecilere göre Şener, Erdoğan’la anlaşmıştı. Ellerindeki veri ise Şener’in büyük oğlu Bedirhan Şener’in CHP Grubunda kadrolu memurken TBMM Başkanlığı’na geçmiş olması.
Abdüllatif Şener ise bunun Erdoğan’la bir anlaşma sonucu değil, sıradan bir geçiş olduğunu savunmakta.
Ne olduysa bundan sonra oldu. Zira, Abdüllatif Şener, yıllarca muhalif açıklamalarıyla sol kesimin gönlünü girmişti. Bu süreci iyi yönetemedi ve oğlu Bedirhan’ın bu görevlendirilmesi kendisini zor durumda bıraktı.
Sol tandanslı gazetecilerin dediği gibi Abdüllatif Şener’in Erdoğan’la anlaşmadığı ortaya çıktı. Zira, Şener’in büyük oğlu Bedirhan Şener, geçirdiği ruhi bunalım neticesinde babaannesini vurdu ve bu olaydan sonra müebbet hapse mahkum edildi.
Bu yetmezmiş gibi Şener’in diğer oğlu Şamil Şener’in de Cumhurbaşkanlığı’nın önünden arabayla geçerken Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine gönderilmesi Abdüllatif Şener’in imtihanı büyük dedirtti.
Sosyal medya hesaplarından bazıları, Şener’in birtakım lobilerin teklifini reddettiği için oğulları üzerinden intikam alındığını iddia etmekte. Dayanak olarak da Şamil Şener’in “Tanıkların neden bahse konu şekilde ifade verdiğini bilmiyorum. Bu şahısları tanımıyorum” yönündeki ifadeleri.
Gerçek şu ki, Abdüllatif bey, zor günler geçiriyor. Allah (c.c) kimseyi evladıyla sınamasın.